Ak Parti Grup Başkanvekili ve
Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, "Çocuklarımızın bizden hesap sormasını istemiyorsak, 16 Nisan´da ´Evet´ diyoruz" dedi. Elitaş, CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu´nu eleştirirken, "Hani bir manken kız vardı; ´Dağdaki çobanla benim oyum bir mi?´ diye alay eden, kendini üstün gören zihniyetle aynı" dedi.
Elitaş referandum çalışmaları kapsamında tüm
Kayseri´yi adım adım dolaştıklarını anlatırken ana muhalefet Partisi CHP´nin Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu´nu eleştirdi. Elitaş, şöyle dedi:
"Dersine hiç çalışmamış bunlar. Hem Baykal hem de kendisi.
Kılıçdaroğlu, yalan söylemekte mahir. 7 seçimdir kaybediyor, hala tek adamlığı eleştiriyor. Bu Anayasa değişikliği süreci başkanlık sistemi cumhurbaşkanlığı sistemi veya tek başlı yönetim sistemi,
Türkiye´de uzun yıllardır tartışılır."
CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu´nun, "Eğer bu anayasa değişikliği halk tarafından yüzde 95 ´Evet´ denilse dahi biz bunu kabul etmeyeceğiz. Meşruiyetini tartışacağız" dediğini ifade eden ve bu anlayışı manken
Aysun Kayacı´ya benzeten Elitaş, şunları kaydetti:
"Bu ne demek biliyor musunuz? Hani bir manken kız vardı. ´Dağdaki çobanla benim oyum bir mi?´ diye alay eden, kendini üstün gören zihniyetle aynıydı. Hani bazı köşe yazarları vardı. Onlar, boğaza nazır evlerindeki içeceklerini yudumlarken, milleti tahrik etmeye çalışırlardı. 2007 yılında yüzde 47 ile iktidara gelen
Ak Parti´nin büyük millet tarafından teveccühünü hazmedemeyen, içine sindiremeyenler bizleri ´Göbeğini kaşıyan adam´, ´Bidon kafalı adam´ diye tarif etmişlerdi. Bu ülkenin yüzde 95´nin evet dediği ama ben bu anayasayı kabul etmiyorum diyen
Kemal Kılıçdaroğlu´nun o manken hanımla ne farkı var acaba? Yüzde 95´i yok sayan zihniyet, 1960´lardan 1950´deki demokratik bir sistemle gelmiş, halkın kararıyla iktidara gelmiş
Menderes ve arkadaşlarının
Türkiye´yi kalkındırmasını hazmedemeyen, içine sindiremeyenler, artık iktidarın ülkenin gerçek sahiplerinin ellerine geçmesine bir darbe ile engel olmaya çalıştı. Bugüne kadar her seferinde engellerle karşılaştık. Bugünkü yaşadıklarımızı çocuklarımıza, gençlerimize yaşatmak istemiyorsak, onlara daha rahat bir
Türkiye muasır medeniyetler seviyesine hızla ilerleyen bir
Türkiye bırakmak istiyorsak, çocuklarımızın bizden hesap sormasını istemiyorsak, 16 Nisan´da hep beraber evet diyeceğiz."