Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Süha Tanrıver, Yargıtayhukuk dairelerinin belirsiz alacak davalarında zıt kararlar verdiğini söyledi.
Türk Hukuk EnstitüsüKayseri Şubesi ve Kayseri Barosu, `Belirsiz Alacak Davaları` konulu seminerde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süha Tanrıver, `Belirsiz Alacak Davalarını` anlattı. Prof.Dr. Süha Tanrıver, davalarda Yargıtay Hukuk Daireleri'nin taban tabana zıt kararlar verebildiğini belirterek, şöyle konuştu: "Bizim yeni kanunumuz büyük ölçüde İsviçre Federal Medeni Usul Kanunu'ndan etkilenmiş durumdadır.
Belirsiz alacak davasıyla ilgili düzenleme de komisyon başkanımız tarafından yapılmış ve kanun metnine eklenmiştir. Bana kalırsa ihtiyaç yoktu, kavram karmaşası yaratmaktan öte bir fonksiyon görmemiştir. Son dönemde sahip çıkan da yok. Ortada bir takım kavram kargaşaları var. Teşbihte hata olmaz; `1 deli bir kuyuya taş atar, 1000 akıllı çıkaramaz` diye güzel bir benzetme var. Sorun neredeyse o noktaya doğru taşınır hale gelmiştir. Özellikle Yargıtay'ın bu konudaki tutumu, belirsiz alacak davası kurumunun yaygın bir biçimde uygulanması sonucunu doğurmuş, neredeyse işçi alacakları bakımından tüm eda davalarının belirsiz alacak davası şeklinde açılması yönünde bir temayül de belirmiştir. Bu belirsiz alacak davasıyla ilgili Hukuk Muhakemeleri Kanunu 107'inci maddesinin uygulanma şartları konusunda Yargıtay'ın kendi daireleri arasında bile ciddi görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır. 4'üncü, 7'inci Hukuk Dairesi'nin özellikle 9 ve 22'inci Hukuk Dairesi'nin taban tabana zıt karar vermektedir. Bu sorununun çözülmesi gerekir."
