Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

DOÇ. DR. MUZAFFER KEKLİK´TEN RAMAZAN AYI TAVSİYE VE ÖNERİLER

DOÇ. DR. MUZAFFER KEKLİK´TEN RAMAZAN AYI TAVSİYE VE ÖNERİLER

Ramazan ayı bu senelerde yaz dönemine denk geliyor.

Ramazan ayı bu senelerde yaz dönemine denk geliyor. Oruçlu kalınacak süre oldukça uzun. 16-17 saate varan açlık ve susuzluktan söz ediyoruz. Bu nedenle sağlık problemleri olanların oruç kararını verirken bizzat hekimleri ile irtibata geçmelerinde fayda var. Genel olarak bahsedecek olursak, özellikle diyabet, hipertansiyon,  koroner arter hastalığı, böbrek ve karaciğer yetmezliği, kanser gibi rahatsızlığı olanlar ile yaşlılar oruç tutmamalıdır.
Oruç tutmak,  diyabet hastalarında önemli sağlık sorunlarına yol açabilir. Oruç tutan diyabet hastalarında  kan şekeri düşmesi (hipoglisemi)  riski yaklaşık 8-10 kat artmıştır. Terleme, baş dönmesi, sinirlilik gibi belirtilerle ortaya çıkan hipoglisemi acil müdahale edilmediği takdirde, bilinç kaybı ve koma gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Keza, hipertansiyon, kalp yetmezliği veya koroner arter hastalığı olup da gündüz ilaç kullanması gereken hastalar oruç tutmamalıdır. Özellikle de son altı ay içinde kalp ameliyatı geçirenler veya kalp krizi geçirenler de en azından 1 sene oruç tutmamalıdır. Yaz mevsimine denk geldiği için oruçlularda aşırı su kaybı olabilir. Vücut aşırı derecede su kaybettiğinde başta böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında bozulma olmak üzere birçok rahatsızlık oluşabilir. Bu nedenle oruç sırasında kalp, karaciğer ve böbrek yetmezliği hastalarının daha fazla etkileneceği unutulmamalıdır.
Kanser tedavisi görmekte olan hastaların immün sistem dediğimiz vücut savunma sistemi zayıflamıştır, bu nedenle oruç tutmamaları, aksine az az sık sık iyi beslenmeleri ve yeterince su içmeleri gerekir. Yaşlı bireyler için de aynı öneriler geçerlidir.
Mide, barsak sistemi rahatsızlığı olanlar ile anemi, migren gibi nedenlerle tedavi gören hastalar ise;  ilaçlarını iftar veya sahurda alarak günlük yaşantılarını problemsiz sürdürebiliyorlar ve gündüz ilaç ihtiyacı duymuyorlarsa oruç tutabilirler. Ancak oruçluyken şikayetleri sık tekrarlıyorsa, özellikler gün içinde ilaç ihtiyacı oluyorsa, oruç tutmayabilirler.
Uzun yaz günlerine denk gelen Ramazan ayında, sağlıklı bireyler de ilk birkaç gün zorlanabilir, halsizlik ve zihinsel faaliyetlerde yavaşlama hissedebilirler, ancak sonrasında oruca kolaylıkla devam edebilirler. Ancak, tarla, fırın gibi sıcak ortamlarda çalışanlar susuz kalma nedeniyle risk altında olabilir. Oruç tutanların mutlaka sahura kalkmalarını öneririz.  Sahurda sebze, kahverengi ekmek, bulgur gibi kompleks karbonhidratlar ve meyve, yulaf, baklagil gibi lifli gıdalar yenmeli, yani yavaş sindirilen gıdalar tüketilmelidir. İftarda da bir anda çok yemek yenmemeli, iftar ile sahur arasında az miktarda 1-2 seferde ve hafif yemekler yenmeli. Ağır yağlı ve kızartma türü yemeklerden uzak durulmalı. Haşlama, fırında veya ızgara yemek tercih edilmeli. Aşırı baharatlı, aşırı tuzlu ve acı besinlerden kaçınılmalı. Domates, çiğ sarımsak, çiğ soğan gibi besinlerden uzak durulmalıdır. İftardan 2 saat sonra meyve yenebilir. Tatlı tercih edilecekse, çok yağlı ve çok şekerli tatlılar yerine hafif sütlü tatlılar yenmeli.  Kafeinli ve asitli içeceklerden uzak durulmalıdır. Yemeklerden sonra, sade maden suyu içmek yararlıdır. Mide şikayeti olanlar, yemekten hemen sonra uzanma ya da yatma pozisyonunu almamalı.  İftardan sonra, hafif tempolu  kısa süreli yürüyüşler faydalı olabilir.
Hayırlı Ramazanlar dilerim.
                                                                                                                      Doç. Dr. Muzaffer Keklik             

                                                                                                                  İç Hastalıkları ve Hematoloji uzmanı           

                                                                                                                  Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi