Bugün, 29 Nisan 2024 Pazartesi

DOÇ. DR. ÖZSOY: ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI ÖLDÜRÜYOR

DOÇ. DR. ÖZSOY: ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI ÖLDÜRÜYOR

ERCİYES Üniversitesi (ERÜ) Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Saliha Demirel Özsoy, alkol ve madde bağımlılığının ölüme kadar gidebilen klinik tablolar ortaya çıkardığını belirterek, "Alkol ve madde bağımlılığına en çok eşlik eden durum, anti sosy

 

ERCİYES Üniversitesi (ERÜ) Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Saliha Demirel Özsoy, alkol ve madde bağımlılığının ölüme kadar gidebilen klinik tablolar ortaya çıkardığını belirterek, "Alkol ve madde bağımlılığına en çok eşlik eden durum, anti sosyal kişilik bozukluğudur. Maalesef anti sosyal kişilik bozukluğunun da tedavisi yok`` dedi.

Kayseri Halk Sağlığı Müdürlüğü`nün Kayseri Kültür Merkezi`nde düzenlediği, `Uyuşturucu Maddeler` konulu konferansta konuşan ERÜ Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Saliha Demirel Özsoy, madde ya da alkol kullanımı sırasında veya kullanımın hemen sonrasında ortaya çıkan klinik tabloya, `İntoksidasyon` denildiğini belirterek, "Bu tablonun içinde bir takım psikolojik, psikiyatrik ve fiziksel belirtiler var. Yoksunluk dediğimiz şey ise, madde veya alkol kullanımının bırakılması ya da azaltılması sonrasında ortaya çıkan klinik tablodur. Aslında her ikisi de çok ciddi durumlar. Alınan maddeye göre ölüme kadar gidebilen tablolar`` dedi.

Doç. Dr. Özsoy, her maddeye göre intoksidasyon ve yoksunluk belirtilerinin farklılıklar gösterdiğini de vurgulayarak, şunları söyledi:

"Her biri için ayrı ayrı kriterler belirlenmiş. Örneğin alkol intoksidasyonu için alınan maddenin miktarına göre o maddenin kandaki artan düzeyine göre belirtiler değişebiliyor. Alkol alımı başladığı ve kana alkol gelmeye başladığında, ilk başlarda kişide neşeli davranışlar gözlenirken, alkol alımı devam ettiğinde ve kandaki alkol düzeyi arttığında, komaya kadar giden bir tablo oluşuyor. Beraberinde başka problemler de olabiliyor ve bu problemler tedaviyi zorlaştırıyor. Bu problemlerin başında, anti sosyal kişilik bozukluğu geliyor. Madde bağımlılığına en çok eşlik eden durum, anti sosyal kişilik bozukluğudur. Anti sosyal kişilik bozukluğu maalesef bir hastalık değil. Maalesef diyorum, çünkü hastalık olsa tedavi edebilirdik. Bunun tedavisi yok. Anti sosyal kişilik bozukluklarının bugün için tedavileri çok da mümkün değil. Bazı durumlarda birden fazla madde alımı ya da madde ile birlikte alkol alımı görülebiliyor. Bu da tedaviyi zorlaştırıyor. Madde ve alkol bağımlılığına eşlik eden başka psikiyatrik hastalıklar, şizofreni gibi olabiliyor. Onlar da işi zorlaştırıyor. Bağımlılık yapan yüzlerce madde var. Ama günümüzde öne çıkanları sayacak olursak, en başta tütün geliyor. Tütünün içerisindeki nikotin bağımlılık yapan maddedir. Yapılan araştırmalara göre bağımlılık riski en yüksek olan madde tütün.``

ESRAR, BAŞLANGIÇ MADDESİ

Eskiden esrarın bağımlılık yapmadığı gibi bir yaklaşımın yaygın olduğunu ifade eden Doç. Dr. Saliha Demirel Özsoy, "Ancak görüldü ki esrar yavaş yavaş bağımlılık yapıyor. Bağımlılık yapan diğer maddelere göre tek farkı biraz yavaş toleranslı gelişiyor. Esrar çoğu zaman bir başlangıç maddesi oluyor. Kişiler önce esrarla başlıyor, arkasından başka maddeler geliyor ki şizofreni gibi ciddi psikiyatri hastalıklar da esrar kullanımıyla artıyor`` dedi.

Doç. Dr. Özsoy, eroin gibi maddelerin ise çok kısa sürede bağımlılık yaptığını ve yoksunluk belirtilerinin de görüldüğünü belirterek, "Kişi bir ya da iki kere eroin kullanımı sonucunda yoksunluk belirtilerini yaşamaya başlıyor. Bağımlılık potansiyeli en yüksek olan maddelerin ilk sıralarında eroin de geliyor`` diye konuştu.