Yeni adli yılın açılışı nedeniyle,Kayseri Baro Başkan Yardımcısı Sedat Karabulut, Kayseri Adalet Sarayı´nda bir açıklama yaptı. Karabulut, her partinin kendi gündemini ve önceliklerini diğerine dayatma yarışına girdiği bugünlerde, siyaset kurumu millet nezdinde itibarından çok şey kaybettiğini ifade etti. Seçimin, vatandaşın burnunu sürtmek için değil, derdini çözmek için yapılması gerektiğini vurgulayan Karabulut, ?´Yeni bir seçimin ve kaybedilen zamanın milletimize büyük bedeller ödeteceği gün gibi ortada iken, iktidar ve muhalefetin bir adım sonrasının hesabının yarışına girmesi acı vericidir. Her şehidin kanında, uzlaşamayan, partisinin menfaatinin hesabını yapan siyasilerin sorumluluğu vardır. Bu hesaplar bir tarafa bırakılmadığı takdirde, 1 Kasım seçimlerinin de yeni bir umudu getirmesi mümkün görünmemektedir. ?Burnunuz sürtüldü mü´ diyerek millet sandığa götürülemez. Ancak Kasım´daki seçime ne yazık ki bu mantıkla gidilmektedir. Böyle bir ortamda yeni adli yıla çok büyük anlamlar yüklemek ne kadar mümkündür?´´ diye konuştu.
Karabulut, adalet mekanizmasının içinde bulunduğu acı durumun, ayrı bir sorun ve üzüntü kaynağı olduğunu bildirerek, şunları kaydetti:
?´Bağımsız yargı algısı, büyük bir yara almıştır. Hiçbir baskı altında olmaması gereken adalet mekanizmasının ve yargının üzerindeki karamsar, kaygı verici düşüncelerin ortadan bir an önce kalkması elzemdir. Bu noktada bağımsız, hiçbir yerden emir ve talimat almayan, hukuka ve adalete odaklanmış adalet sisteminin her açıdan vücut bulması ve haklı olana hakkını vermesi, hakkı tesis ederken en hızlı ve sağlıklı mekanizmaları kullanması hepimizin isteğidir. Çağdaş demokrasilerde özgürlük demek, bağımsız yargı, eşitlik, hak ve adalet demektir. Hiçbir baskı altında kalmadan, hiçbir ideolojiye boğun eğmeden, hakkın ve adaletin tesisi için, insanların barış içinde hayatlarını sürdürebilmeleri amacıyla tarafsız kalmak zorunda olan yargı unsurları, gerçek adaletin tesisi için eskisinden daha azimle çalışmak zorundadır. Üstlendiğimiz bu kutsal vazife, bize her zaman adil olmayı ve adil kalmayı emretmektedir.´´
Hukuk eğitimi ve fakülte sayısının tehlike sinyalleri verdiğini kaydeden Karabulut, hukuk fakültelerinden mezun olan gençlerin yeterli donanıma sahip olmadan ve nitelikli yetişememelerinden kaynaklanan ciddi sorunlar olduğunu söyledi.
