Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma
Kayseri İl Müftülüğü, Kayseri Valiliği ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi´nin organizesiyle, Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi´nde 2017 yılı, ?Hz. Peygamber ve Güven Toplumu? temalı Kutlu Doğum Haftası etkinliği gerçekleştirildi.
Etkinliğe, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Vali Yardımcısı Mehmet Emin Avcı, İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven, Melikgazi Kaymakamı Erkaya Yırık, Kocasinan Kaymakamı Ali Candan, İl Milli Eğitim Müdürü Osman Elmalı, Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici, Erciyes İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Temel Yeşilyurt, KYK İl Müdürü Sakin Terzi, daire amirleri, STK temsilcileri ve binlerce vatandaş katıldı.
Programın açılış konuşmasında söz olan İl Müftüsü Sayın Güven, bu etkinliğin yapılış amacına değinerek şunları söyledi:
?Kutlu Doğumu´nun 1446. Sene-i devriyyesini idrak ettiğimiz Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa´nın (s.a.v.) ibret dolu hayatını öğrenmek ve getirdiği mesajları daha yakından anlayabilmek için düzenlemiş olduğumuz programımıza hoş geldiniz, safalar getirdiniz.
Bu seneki Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinde ?Hz. Peygamber ve Güven Toplumu´ konusu işlenecektir. Peygamber Efendimizin hayatından ve getirdiği mesajlardan hareketle güven toplumunu nasıl oluşturacağımızı, bugün Erzurum´dan misafirimiz olan Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa AğırmanHocamızdan dinleyeceğiz inşallah.
?63 BİN KİTAP HEDİYE EDİLEREK, KİTAP OKUMA YARIŞMASI YAPILDI?
Bu yıl, Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle; ilkokul öğrencilerimiz arasında kompozisyon, ortaokul öğrencilerimiz arasında şiir yazma yarışması, lise öğrencilerimiz arasında makale yazma yarışması, İmam Hatip lisesi öğrencilerimiz arasında ise hutbe yazma yarışması düzenledik. Ama en büyük ve en kapsamlı Kutlu Doğum Haftası yarışması, bütün lise öğrencilerimiz arasında 63 bin öğrencimize hediye ederek okuttuğumuz ?Dinim İslam & Temel Bilgiler´ kitabını okutma yarışması oldu. İlçelerimizde yaptığımız yarışmalarda dereceye giren öğrencilerimizin hediyelerini verdik. Bugün de bu programda il genelinde dereceye giren öğrencilerimizin hediyelerini takdim edeceğiz.?
Kuran ve Peygamber sevgimizin daim olması temennilerini ileten Başkan Mustafa Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: ?Alemlere rahmet olarak gelen Sevgili Peygamberimizin kutlu doğumunda, bu yılın temasını Diyanet İşleri Başkanlığımız ?Hz. Peygamber ve güven toplumu´ olarak belirlemiş. Başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın pek çok yerinde yaşanan vahşet ve bu vahşete kendilerine hür dünya diyen ülkelerin seyirci kalması insanlığın ne büyük bir güven bunalımında olduğunu gösteriyor. Aslında uzağa gitmeye gerek yok. Güven istismarının en alâsını biz kendi ülkemizde gördük. 15 Temmuz´da yaşadığımız hain darbe teşebbüsü 40 yıldır insanların güvenini istismar edenlerin nasıl kan emici vampirlere dönüştüğünü açıkça ortaya koydu. Her şerde bir hayır vardır. Milli Şairimiz Mehmet Akif, ?Tarih´i tekerrür diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?´ diyor. Tarihin tekerrür etmemesi için yaşadığımız hainliklerden ders çıkaracağız. Aslında yapmamız gereken çok zor değil. Kuran´ı Kerim´in gösterdiği yoldan gideceğiz ve Sevgili Peygamberimizi rehber edineceğiz. Allah yolunda ve O´nun Resulü Hz. Muhammed Mustafa´nın yolunda gidenlerin yanlış yola sapması mümkün müdür? Ülkesini satması, milletine kötülük yapması mümkün müdür? Elbette değildir. Bu yüzden iyiye, doğruya, güzele ulaşmamız için rehberimiz bellidir.?
Sayın Çelik´in konuşmasından sonra kürsüye gelen Prof. Dr. Mustafa Ağırman Hoca, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem´in ömrü boyunca iki şehirde ?Mekke ve Medine- yaşadığını, 53 yıl boyunca birlikte yaşadığıkendi hemşerileri ve yakınları kadr u kıymetini bilmediklerini, bu yüzünden kendisine inanan Müslümanlarla beraber doğup büyüdüğü, baba ocağı, anne kucağı olan Mekke´den Medine´ye hicret ettiğini ifade ettikten sonra konuşmasını şöyle sürdürdü:
?Peygamber Efendimiz, miladi 622 yılında Mekke´den Medine´ye hicret etti. Ama şunun özellikle bilinmesini istirham ederim; O, önce kendisine inananları yolcu etti ve ondan sonra hicret etti. Medine´ye gelir gelmez Efendimizin hemen yaptığı ilk üç işi sizinle paylaşmak istiyorum.
1. Mekke´den gelen Muhacirlerle Medine halkından olan Ensar´ı birbirlerine kardeş yaptı.Efendimiz, Medinelilerden, Mekkeli kardeşlerini evlerine götürmelerini, onlarla her şeylerini paylaşmalarını isteyince, çok sevinmişlerdi. İman kardeşliğini tesis etmek için, tarihin görmediği bir hareket başlatmışlardı.
2. Kaynuka oğulları Nadir oğulları ve Kurayza oğullarından oluşan üç Yahudi kabilesiyle bir muahede, yani bir anlaşma yaptı. Müslüman olmaya niyetleri olmayan bu üç kabileyle birbirlerinin canını, malını, namusunu, dinini korumak suretiyle dünya tarihinin ilk yazılı antlaşmasını yapmıştı Efendimiz. Hangi inanca sahip olurlarsa olsunlar herkesin, inançlarını istedikleri şekilde yaşamaları için serbestiyet tanındı. Ve böylece dünya tarihinde ilk güven toplumu oluşturulmuş oldu. Bu toplumun içerisinde, iman etmiş kamil Müslümanlar olduğu gibi, müşrikler ve Yahudiler de vardı.
3. Efendimiz, devesinin çöktüğü Sehl ve Süheyl isimli iki yetim kardeşin arsasına, parasını ödeyerek bir cami yaptırdı. Müslümanlar, daha önce münferit olarak kıldıkları namazlarını, artık cemaatle kılmaya başlamışlardı bu caminin yapımı sayesinde. Böylece güven, pekişerek ve artarak devam etmiş oluyordu.?
ZOR ZAMANLARDA YANINDA OLANLARLA YOLA ÇIKILIR!
Emanetlerin ehline verilmesi, samimi, dava sahibi, birlikte olduğu insanları yarı yolda bırakmayan, onları arkalarından vurmayacak insanlara işlerin teslim edilmesi ve toplum içerisinde adaletin yerleşmesi için dikkat edilmesi gereken noktalara değinen Ağırman Hoca, özellikle idareci olanlara hitaben şunları söyledi:
?Namaza nasıl davet edileceği olayında, biliyorsunuz Medineli Müslümanlardan Abdullah b. Zeyd, ezanı rüyasında görüyor ve Efendimize gelip anlatıyor. Hz. Ömer (r.anh) gibi kimi sahabe efendilerimiz de aynı rüyayı görüyorlar. Ama dikkat ederseniz ezanı okuyan kişi, rüyasında gören değil de Bilal-i Habeşi (r.anh) oluyor. O gün, Müslümanların arasında sesi Bilal efendimizden daha güzel ve daha gür olan sahabe efendilerimiz de vardı muhakkak. Ama bu görev, Hz. Bilal´e tevdi ediliyor.
Neden Hz. Bilal´i seçti Efendimiz sizce? Çünkü Hz. Bilal, Mekke döneminde, bütün sıkıntılara göğüs gererek, her türlü riski kabul ederek, efendisi Ümeyye b. Halef´in, boynuna ip bağlayarak Mekke sokaklarında zelil bir şekilde dolandırmasına aldırmayarak, kızgın kumlar üzerine yatırılıp göğsüne koca koca kızgın taşların konulmasına hiç mi hiç aldırmayarak ?AllahuEhad, AllahuEhad, AllahuEhad´ demiştir. Ammar b. Yasir (r.anh), Rasulullah´ın, kendilerine sıkıntı ve zorluklar karşısında, canlarını kurtarmaları için imanlarına ters gelecek kimi sözleri söylemelerine ruhsat verdiğini ve hemen hemen bütün ezilen sahabilerin bu ruhsattan faydalandığını; ama Hz. Bilal´in, efendilerini çatlatırcasına ruhsat kullanmayıp daima azimete sarıldığını anlatır.
Efendimiz (sav), ezanı ?Allahu Ekber, Allahu Ekber´ diye okumanın; işkence, zorluk ve meşakkat günlerinde ?AllahuEhad´diye haykıran Hz. Bilal´in hakkı olduğunu göstermiştir. İşte şimdi, idareci ve yönetici kardeşlerimiz buradan, güvenin hakim olduğu günlerde, daha önceki dar ve zor zamanlarda yanlarında olup kendilerine omuz verenlerle yola koyulmaları gerektiğini anlamalıdırlar.?
?ALLAH´IN KENDİSİ BÜYÜK OLDUĞU GİBİ AZABI DA BÜYÜKTÜR!?
Bir gün içerisinde kıldığı namazlarda, okuduğu ezan ve kametlerde, yaptığı tespihlerde yüzlerce kere ?Allahu Ekber/Allah en büyüktür?diyen Müslümanların, kesinlikle kendilerinden sadır olamayacak davranışların neler olduğuna sözü getiren Ağırman Hoca, şunları kaydetti:
?Günde yüzlerce kere ?Allahu Ekber´ diyerek Rabbiyle ilgisini, münasebetini yenileyen bir Müslümana güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz? Böylesi insanların oluşturduğu toplum güven toplumu olmayacak da hangi toplum olacak? Allah´ın yüceliğini diliyle ifade edip de ta hücrelerine yerleştiren bir mü´min, diğer bir mü´mine, diğer insanlara ve kainata asla zarar veremez. Üstüne aldığı bir vazifeyi hor kullanamaz ve hakkıyla yerine getirmek zorundadır. Aldığı maaşı hak edebilmek için, gücünü son raddesine kadar kullanmalıdır.
Allah´ın büyüklüğünü dile getiren insan bilmelidir ki, Allah´ın azabı da büyüktür. Cennetin, cennetteki nimetlerin eşi, benzeri olmadığı gibi cehennemin de aynı şekilde eşsiz ve benzersiz olduğunu bilmeli ve Rabbiyle iletişim kurarak yaşamalıdır. Aslında Allah Teala ile iletişim halinde yaşayanların dünyası zaten cennettir. Bu dünyada cenneti yaşayamayanların, ahirette cennete girmeye hakları yoktur. Dünyada; terör, anarşi ile ortalığı karıştıran, insanları rahatsız eden, eşiyle, evladıyla huzursuz olan, çalıştığı yerlerdeki arkadaşlarıyla geçimsiz olan, dünyanın altını üstüne getiren kişinin, öbür dünyada da cennete girmeye hakkı olamaz.?
Ağırman Hoca´nın konuşmasından sonra, İl Müftüsü Güven´in açılış konuşmasında belirttiği üzere, Kayseri İl Müftülüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve Kayseri İmam Hatip Mezunları Derneğinin katkılarıyla İl genelinde 63 bin öğrencinin katıldığı ve İl merkezinde kitap okuma yarışmasında dereceye giren öğrencilere hediyeleri takdim edildi. Ayrıca etkinliğe katılanlara gül ve aşure ikram edildi.
