İl Müftülüğü ve Gönüllü Kültür Teşekküllerinin ortaklaşa düzenlediği İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven´in de konuşmacı olarak katıldığı ?Mekke´nin Fethi´ programı 31.12.2016 Cumartesi günü saat 19.30´da Kadir Has Kültür Merkezinde yapıldı.
Düzenlenen programa İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven, Gönüllü Kültür Teşekkülleri Başkanı Ahmet Taş, İl Müftü Yardımcıları Atıf Akşit, Tandoğan Topçu, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mahmut Tatlı, İlçe Müftüleri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Program öncesi Grup Beyza´dan Türk Tasavvuf Musikisi dinletisi sunuldu. Program Talas İzzet Bayraktar Camii İmam Hatibi Abdülhakim Yılmaz´ın Kur´an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Açılış konuşmasını yapan Gönüllü Kültür Teşekkülleri Başkanı Taş, ?630 yılında Allah Rasulü (s.a.v.) Mekke´yi fethettiğinde 20. yüzyılda yaşayan Avrupalı komutanlar gibi böbürlenerek Mekke´ye girmemiştir. Efendimiz devesinin üzerinde gayet mütevazı bir şekilde gönülleri fethetmek için girmiştir. İslam´ın fethi gönüllerin fethidir.? dedi.
İl Müftüsü Güven, konuşmasına şöyle başladı: ?Fetih, Müslümanların ülke veya şehirleri i´lâyi kelimetullah amacıyla İslamiyet´e açmalarının adıdır. Fetih, günümüzde bilinen diğer istilâ ve sömürü savaşlarından ayırmak için kullanılan bir kavramdır. Fetih İslâm mesajının önündeki engelleri kaldırmak, insanın kalbine ve aklına ulaşmayı mümkün kılacak ortamı hazırlamak demektir.?
Konuşmalarına devam eden İl Müftüsü Güven, ?Mekke´nin fethinin önemini konuşmak için öncelikle Mekke´nin önemini anlamak gerekir.
Mekke, Ümmü´l-Kur´a yani kentlerin, şehirlerin anası;
Mekke, yeryüzünde Allah´a ibadet için ilk mabedin kurulduğu yer;
Mekke, Beytü´l-Akik, insanlığın kadim kenti,
Mekke, Beytullahi´l-Haram yani Allah´ın ve mahlûkatın hürmetinin sembolik olarak tezahür ettiği yer?
Mekke´nin fethi, kan dökmeden, yağma yapmadan, soykırıma tabi tutmadan, barışı temin etmenin en güzel yolunu insanlığa göstermiştir. Onunla savaşan bazı kimselerin hemen savaş sonrasında Müslümanlığı kabul etmeleri, kılıç çeken insanların biraz sonra onunla birlikte canlarını tehlikeye atarak cepheye koşmaları ve Müslümanlıklarını ölene dek muhafaza etmeleri O´nun en büyük zaferlerindendir.
Mekke´nin fethi sonrası mağlup Mekkelilerin kalbini kıracak, İslam´a girmelerini engelleyecek hiçbir davranışa müsaade edilmemiştir. Ensar´ın Komutanı ?Sa´d b. Ubâde? biz kızgınlık neticesinde, ?Bu gün savaş ve intikam günüdür, bu gün Kureyş´in zelil olacağı gündür? diyerek bağırmıştır. Bunu haber alan Hz. Peygamber, onu azletmiş yerine de oğlunu komutan tayin etmiştir. Nitekim Hz. Peygamber, ?Hayır! Bugün merhamet günüdür. Bugün Allah´ın Kureyş´i aziz kılacağı bir gündür. Bugün Allah´ın Kâbe´nin şanını yücelteceği bir gündür. Bu gün intikam günü değildir.? der. Hz. Peygamber Mekke´ye muzaffer bir komutan edasıyla değil, ağırbaşlı, mütebessim ve mütevazı bir tavırla girmiştir. Yüreklerin ve gönüllerin fethi yapılmıştır. Mekke´nin fethi ?fethu´l-fütûh´tur: kendisinden sonraki fetihlerin başlangıcını oluşturur. Kısa bir sürede 3 milyon m2 alana yayılan bir fetih hareketinin başlangıcı olmuştur.? diyerek sözlerine son verdi.
