Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

KENTSEL DÖNÜŞÜMLE İLGİLİ SEFERBERLİK İLAN EDELİM

KENTSEL DÖNÜŞÜMLE İLGİLİ SEFERBERLİK İLAN EDELİM

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 2030 yılına kadar Marmara Denizi´nde meydana gelmesi beklenen deprem öncesi önlemler alınacağını, son  bir asirda  6 ve üzeri büyüklükteki depremlerde 81 bin 637 kişinin yaşamını kaybettiğini söyledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 2030 yılına kadar Marmara Denizi´nde meydana gelmesi beklenen deprem öncesi önlemler alınacağını, son  bir asirda  6 ve üzeri büyüklükteki depremlerde 81 bin 637 kişinin yaşamını kaybettiğini söyledi. Özhaseki, "Bataklıklar üzerine kurduğumuz şehirlerin deprem nedeniyle yıkılması neticesinde içlerimiz yanıyor. Bunu göz ardı edemeyiz. Hazırlık yapmalıyız. Yoksa çok zorda kalırız. Depreme hazırlık yaparsanız, deprem Japonlarda olduğu gibi ninni gelir´´ dedi.
Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü Kayseri Şubesince düzenlenen ve Kayseri, Kırşehir, Nevşehir, Sivas, Yozgat ve Aksaray illerinden 110 yerel ve bölgesel medya mensubunun katıldığı Radisson Blu oteldeki toplantıya, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Ak Parti Grup Başkan Vekili ve Kayseri milletvekili Mustafa Elitaş, eski bakan ve Kayseri milletvekili Taner Yıldız, Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik ile protokol mensupları katıldı.

Toplantıda konuşan Özhaseki, ileri tarihte yapılacak şehircilik şurasını önemsediklerini belirterek, şuranın 3 ay süreceğini söyledi. Özhaseki, şuradan çıkan sonuçların bir bildiri olarak yayınlanacağını belirtti. İmar çalışmalarına değinen Özhaseki, ?Bir takım yasal çalışmalar yaptık. Belediyelerimizi ve müteahhitleri ilgilendirecek olan imar yasasını değiştiriyoruz. 100 metrekarelik bir evde imara dayanarak sayılmayanlar alanlar çıkarıyorlardı. Balkonları bile gösteriyorlardı. Bir de İstanbul ile doğudaki bir ilimizin mevzuatı aynıydı. Biz bununla ilgili değişiklik yapacağız. Her şehrin imarı ayrı olacak? şeklinde konuştu.

Terör konusuna değinen Özhaseki, Diyarbakır´a gelen Af Örgütü yöneticilerinin de PKK ağzıyla konuştuğuna değinerek, ?Özellikle birçok yerde terör, seçimle ve özyönetim ilan edecek şekilde şımarmışken, bu tehlike bertaraf edildi. Dağlar ve sınır ötesi temizleniyor. O bölgelerde 70 binin üzerinde bina hasarlı. 30 bini ağır, 40 bini ise hafif hasarlı. Bir taraftan bu tadilatı yapıyoruz. Diğer taraftan yıkılan binaların yerine yeni binalar yapmaya başladık. Beni en çok sarsan, yere Kuran-ı Kerimi koymuşlar içine bombayı koymuşlar. Polis arkadaşımızın o Kuran-ı Kerimi alıp kaldıracaklarını bildikleri için böyle bir hainlik yapmışlar. Bu evleri tek tek temizledik. Teröristle vatandaşı ayırmak lazım. Sur´da evi yıkılan derse ki ´Bana Diyarbakır´da yaptığınız bir evden verin´ derse veriyoruz. İdil ve Silopi´de 1 ayda evleri teslim edebiliriz. Sene sonuna kadar bu vatandaşlarımızın hepsinin evlerini verebilecek durumdayız. Orada önemli olan mağdurun ihtiyacının giderilmesi. Sur´da bin 200´den fazla tarihi eser var. Oralarda faaliyetlerimiz devam ediyor. Tabii ki PKK´nın kara propagandası bitmiyor. Aklınıza gelmeyecek ne kadar kara varsa çalıp gidiyorlar? diye konuştu.

Çevre konusuyla ilgili de konuşan Özhaseki, çevreyi bir emanet gibi gördüklerini söyledi. Özhaseki, herşeyin telafisinin olduğunu ancak çevreyi korumanın telafisinin olmadığını kaydetti. Özhaseki, kentsel dönüşüm konusuyla ilgili ise şöyle konuştu:
?Kentsel dönüşümle ilgili çok hızla hareket etmemizi gerekiyor. Son 100 yılda 6 ve üzerindeki depremleri kastederek söylüyorum 56 deprem var ülkemizde. Çanakkale depremi 6 şiddetinin altında olduğu için bunun içinde değil. Son 100 yılda 81 bin 637 insanımız öldü. Ülkemizin yüzde 42´si deprem bölgesinde. Hazırlık yapmamız lazım. Yapmazsak çok zorda kalırız. Daha öncede Osmanlı ve Selçuklu´nun şehir kurmadığı yerde bizler şehirler kurmuşuz. Bataklıklar üzerine kurduğumuz şehirlerin deprem nedeniyle yıkılması neticesinde, içlerimiz yanıyor. Bunu göz ardı edemeyiz. Hazırlık yapmalıyız. Yoksa çok zorda kalırız. Bizde deprem olduğunda lambaya bakarız. Ne yapacağımızı şaşırırız. Hep hala bunları konuşur, garip davranışlar sergilenir. Depreme hazırlık yaparsanız, deprem Japonlarda olduğu gibi ninni gelir. 2012´de kentsel dönüşümler çıktı. 50 ilde riskli alanları tespit ettik. Tespit edilen 965 bin bina yıkılma riski var. Bu rakam yıllık 160 bin gibi sayıya tekabül ediyor.

İstanbul´da daha korkunç manzara bizi bekliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi´nde bir profesör deprem üzerine inceleme yapmış, bunun neticesinde Marmara´da 7 segment olduğu tespit etmiş, ancak bunların süresi dolmuştur. Bu segmentlerin her birisi patlamak üzeredir. Bütün bilim adamlarının ortak görüşü iki noktada birleşti. Bunlardan birincisi en geç 2030´da İstanbul açıklarında deprem olacağıdır. Demek ki yarın sabahta, şimdi de deprem olabilir. Hocaların ikinci ortak görüşü bu deprem şiddetinin 7´nin üzerinde olacağıdır. Benim uyumamam lazım. İstanbul´daki belediye başkanlarının uyumaması lazım. Bu gerçek göz ardı edilmemelidir. Kentsel dönüşümle ilgili seferberlik ilan edelim. Hangi partili olursanız olun gelin çalışma yapalım. Deprem insanların en sevdiklerini alıp götürür. Önümüzdeki günlerde proje bekliyoruz. Ben İstanbul için ayrı bir çalışma yaptım. Pilot bölgeler seçtim. Binlerce evin yıkılması söz konusudur.´´

Mehmet Özhaseki, hedef olarak Türkiye´de yıllık 500 bin bağımsız birimi değiştirip, dönüştürmeyi planladıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"1999 depremi öncesinde yapılan binaların yüzde 50´si sağlık değildi. Bu da 7,5 milyon sayıya sahiptir. 200 binin üzerinde İstanbul´da binayı dönüştürüp değiştirmemiz lazım. Vatandaşa, belediyeye ve bakanlığa düşen görevler var. Geçimi yerinde olan insanlar, lütfen evlerini ölçtürsün. Deprem testi yaptırsınlar. Her şeyi devletten beklemesinler. Devletin her evi ölçtürecek bir mali gücü yok. Belli bölgelerde özellikle İstanbul´da depreme dayanıklılık noktasında hazırlığın yapılmadığı mahalleler var. Belediye başkanı arkadaşlarımız kentsel dönüşüm mantığında hazırlık yapması lazımdır. Çıkarcı bir mantık bırakılmalıdır. Vatandaş da çıkarcı mantıktan kurtulmalıdır. Belediye bu işi yaparken üstten ne götürürüm ne düşünürüm düşüncesinde olmamalıdır. Deprem gerçeğini bilerek hareket etmek lazımdır. Bakanlık da teşvik edecek yasaları biran önce çıkarması gerekir. Ben dersime çalıştım. Başbakanımız kabul etti. Meclis´ten de itiraz göreceğini sanmıyorum. Belediyelerin finansman sıkıntısını çözeceğim. Kimlikli binalar ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Yeni yapacağımız binalar 100 yıl dönüştürmeye gerek yok. Hedef 7.5 milyon binayı dönüştürmektir. Bazı arkadaşlar rantsal dönüşüm sözlerinden kurtulun. Bunu bazı belediye başkanı arkadaşlara söylüyorum. Siz rantsal dönüşüme kurban etmeyin. Bu sözü söyleyip hiç iş yapmayan arkadaşlar var. Bu arkadaşlar çevrede makyaj yaparak insanları aldatmasınlar. Kentsel dönüşümün faydası var. Ekonomiye katkısı müthiştir. 45-50 milyar dolarlık bir gelir olacak. 250 sektöre giriyor hepsi yerli ve millidir. Milyonlarca insan çalışacaktır.2012 yılında kentsel dönüşüm yasalar çıkmış. 5 yılda 200 alanı riskli alan ilan etmişiz. 965 bin. Yıllık 160 bin gibi bir sayıya ulaşmışız. Bu sayı bizi kurtarmaz. Yapacağımız çok şey var."
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, konuşmasının son bölümünde anayasa deığişikliğine ilişkin halk oylaması hakkında da konuştu. Özhaseki referandum konusunda ise şunları söyledi:
"Halihazırdaki sistem tıkanıklığa açık bir sistem. Anayasa değişikliği için 2 gerekçemiz var. 2 başlılık bitiyor. 2 kaptanın olduğu gemi yürümez. Millet Cumhurbaşkanını hükümetini seçiyor ve hesap soruyor. Cumhuriyet elden gidiyor gibi suçlamalar var. Cumhuriyetin elden gittiği yok. Anayasanın ilk 4 maddesi yerinde duruyor. Korkutmak amacıyla bu sözler söyleniyor. Tek adamlık, diktatörlük geliyor diyorlar. İnsaflı olun. Şu an yaptığı hiçbir işten yargılanamayan bir Cumhurbaşkanı varken, yeni sistemde öyle olmuyor. Bu sistemde attığı her imzada sorumluluk var. İkinci konu ise istikrardır. Güçlü bir iktidar oluyor. Günümüzde her türlü ve çok boyutlu asitmetrik savaşlar yaşanıyor. PKK bunların başını çekiyor. İçimizde 40 yıl boyunca kibar bir tavırlar açık savaş ilan etmeden bizden gibi davranarak, özellikle askeriyede yargıda ve bürokraside bulunan FETÖ örgütü var. DEAŞ diye bir örgüt var. Türkiye´nin korkak bir iktidar ile yürümesi mümkün değildir. Amaç, güçlü bir devlet olmaktır. Güçlü olmazsanız yaşatmazlar. 1 sene 3 ayda emin olun bir şey olmaz. Kendi bakanlığımı birkaç ay tanımaya çalıştım. Birden bire işe girerseniz hata yaparsınız. Birçok suçlamalar var. Cumhuriyet elden gitmiyor. Şimdi tam bağımsız güçlü bir meclis oluşuyor.Diktatörlük açıklamalarında, şimdi cumhurbaşkanı üzerindeki kişi mi diktatör olur, yoksa bundan sonraki sistemde mi olur. Yeni sistemde her türlü hukuki siyasi sorumluluk var. Attığı her imzada sorumluluk var.´´