Bugün, 23 Nisan 2024 Salı

PROF. DR. BORLU: SEDEF HASTALIĞI, KONTROL ALTINA ALINABİLİYOR

PROF. DR. BORLU: SEDEF HASTALIĞI, KONTROL ALTINA ALINABİLİYOR

ERCİYES Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Borlu, sedef hastalığının tansiyon ve kalp hastalığı gibi uzun dönem takip gerektiren kronik bir hastalık olduğunu söyledi. Prof. Dr. Borlu, "´Geli

ERCİYES Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Borlu, sedef hastalığının tansiyon ve kalp hastalığı gibi uzun dönem takip gerektiren kronik bir hastalık olduğunu söyledi. Prof. Dr. Borlu, "´Gelişen tıp sayesinde artık sedef hastalığı, yıllarca hiçbir lezyon oluşmayacak şekilde kontrol altına alınabiliyor" dedi.

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Gevher Nesibe Hastanesi´nde "Dünya Sedef Hastaları Günü" etkinliği düzenlendi. Deri ve Zührevi Hastalıklar Polikliniği´nde gerçekleştirilen etkinlikte, Psoriasis Derneği Kurucu Üyesi de olan Prof. Dr. Murat Borlu, sedef hastalarıyla bir araya geldi. Basın mensuplarına sedef hastalığı ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Borlu, bu etkinliği düzenleme amaçlarının toplumda sedef hastalığı konusunda farkındalık yaratmak olduğunu söyledi. Prof. Dr Borlu, şöyle konuştu:

"Psoriasis, yani Türkçe´de bilinen adıyla sedef hastalığı, yaygın ve kronik bir hastalıktır. Hastalığın kronik olması sedef hastalarında bazen ümitsizliğe ve çaresizliğe neden olsa da, son yıllardaki gelişmelerle hastaların büyük bir kısmı rahatlıkla kontrol altına alınabiliyor. Sedef hastalığının takip gerektiren ve kronik bir hastalık olduğu doğru, ancak hastalığın etkili bir şekilde kontrol altına alınması konusunda bir çaresizlik söz konusu değil."

BULAŞICI DEĞİL

Sedef hastalığının kesinlikle bulaşıcı olmadığını ve bulaşma korkusuyla sedef hastalarından uzak durmanın gereksiz olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Borlu, hastalığı tetikleyen faktörler konusunda şu bilgileri verdi:

"Sedef hastalığında genetik yatkınlık söz konusu. Ancak hastalık genetik ve aileden bağımsız olarak da görülebilir. Genetik faktörler, çevresel faktörler, psikososyal stres ve bunun haricinde kullanılan ilaçlar gibi pek çok tetikleyici söz konusu olabilir. Hastanın geçirdiği enfeksiyonlar da hastalığın ortaya çıkışında değil ama ataklarının şiddetlenmesinde oldukça önemli bir etkendir."