Değerli Basın Mensupları
Kıymetli Arkadaşlar
Şehrimizin bugün en önemli sorunlarından bir tanesi otopark sorunudur. Uzun yıllardır süren bu sorun için bugüne kadar bir çözüm üretilemediğini görüyoruz.
Şehir merkezine aracınızla geldiğinizde aracınıza bir park yeri bulmanız neredeyse imkansız. Has bel kader buldunuz diyelim. Aracınızı bırakıp gidiyorsunuz geldiğinizde birde bakıyorsunuz ki aracınızın arkasına birisi parketmiş ve çekmiş gitmiş. Çıkmanız mümkün değil. Bazı caddelerde araçlar çift sıra parketmiş.
Yaz aylarındaki yoğunluktan hiç bahsetmemize bile gerek yok.
Ayrıca dileyen dilediği yere park ediyor. Hiç yasak masak dinleyen yok. kontrol eden denetleyen zaten hiç yok. İlgililerde sorunu biliyor olmalılar ki bu duruma göz yumuyorlar ve durumu idare ediyorlar gibi görünüyor.
Ancak bu durum böyle gitmez. Mutlaka bir çözüm üretilmesi şarttır.
Peki neler yapabiliriz?
1- Öncelikle şehir merkezinin belli noktalarına en az 4-5 adet 5 kat yerin altında ve belki sonraki yıllarda ihtiyaca göre 10-15 katta yerin üzerinde olmak üzere geniş oturumlu otoparklar biran önce yapılmalıdır.
Hunat camii arka bölgesine,Düvenönü arka bölgesine,Mimarsinan parkı bölgesine, Taşçıoğlu kuran kursunun arka bölgesine,Küçükçalık ortaokulunun bulunduğu bölgeye yapılabilir mesela. Bu bölgelede zaten otopark var diyebilirsiniz. Evet var ancak hem küçük hem yetersiz Üstelik ücreti çok fazla ve Otopark kullanımına teşvik edici değil.
Oto parklar yapıldıktan sonra şehir merkezine aracıyla gelen herkes aracını bu otoparklara koyma mecburiyeti getirilmeli. Mümkünse ilk birkaç yıl ücretsiz belki sonraki yıllardada ücret olarak saat mefhumu olmadan sadece 1 TL gibi sembolik bir ücret talep edilmelidir. Ayrıca buraya aracını koymayıp şehir merkezine park edenlere ise cezai müeyyide uygulanmalıdır. Böylelikle şehir trafiğimizi ciddi manada rahatlatmış oluruz.
2- Köylerden ve çevre ilçelerimizden veya şehir merkezine uzak olan yerleşim yerlerinden mesela belsin gibi mesela İldem,beyazşehir gibi mahallelerden şehir merkezine aracıyla gelenlerin aracıyla şehre gelmemeleri için teşvik edici projeler üretilmelidir.
Örneğin Aracıyla bu noktalardan şehre gelen bir vatandaşımız aracıyla gelmeyip toplu taşıma aracını tercih ettiğinde sadece 1 bilet bedeli ödemeli ve tekrar evine dönebilmeli. Dönüş ücretini bağlı olduğu belediye ödemeli. Böylelikle Çevre ilçe,köy ve mahallelerden şehir merkezine gelecek araç sayısının azalmasını sağlayabiliriz.
Bu uygulama Avrupanın muhtelif şehirlerinde uygulanmaktadır. Mesela Fransa/Paris gibi.
Mevcut belediyelerimiz bu arada oluşacak maliyet içinde bir bütçe oluşturmalı ve ekstra biniş inişleri karşılanmalıdır.
3- Şehir merkezine çok güzel ve güvenli bisiklet yolları yapılmalı ve yakın noktalarda oturan vatandaşlarımızın ise bisiklet kullanımını teşvik edici çalışmalar yapılmalıdır. Bu bir kültür haline getirilmelidir.
Her eve bir bisiklet kampanyası başlatılabilir mesela!
Avrupanın hemen her ülkesinde yoğun bir şekilde kullanılmakta ve teşvik edilmektedir.
Şimdi diyeceksiniz ki büyükşehir daha yeni ücretlere zam yaptı. Ama siz bırakın zammı, vatandaşın bir kısım toplu taşıma ücretini belediyenin karşılamasından bahsediyorsunuz bu mümkün mü?
Evet mümkün. Ama Sorun şu ki, bizim belediyelerimiz zengin ancak idarecilerimiz fakir!
Evet mümkün çünkü;Saadet Partili bir belediye başkanının gönlü zengin!
Evet mümkün çünki Milli görüşçü Tekeden süt çıkarır!
Bakınız bu maliyetlerin karşılanabilmesi için halk otobüslerine özel, Enerji bakanlığı bir düzenleme yaparak ÖTV siz akaryakıt vermelidir.
Araçların önemli masraf kalemlerinden biri olan araç sigortalarının minimuma düşürülmesi için sigorta şirketleri ile görüşerek özel bir çalışma yapılmalıdır.
Yine bu araçların yıl içerisinde sık sık değiştirmek zorunda kaldıkları parçalar içinde toplu alım yoluyla genel masrafların düşürülmesi sağlanmalıdır.
Alınan bu tedbirler doğru orantılı olarak ülke ekonomisine de ciddi katkılarda bulunacaktır.
Her şeyden önce trafiğe daha az araç çıkacağı için daha az yakıt tüketilecek ve ithalatımızın azalmasına katkı sağlayacaktır. Konunun bu boyutu enerji bakanlığımızı ilgilendirmektedir.
Diğer taraftan trafiğe daha az araç çıkması münasebetiyle zehirli gaz emisyonunun ve,hava kirliliğinin azalmasına dolayısıyla çevrenin ve havanın daha temiz olmasına katkı sağlayacağı için konunun bu boyutu da çevre ve şehircilik bakanlığını ilgilendirmektedir.
Bundan dolayı çevre ve şehircilik bakanlığıyla ve enerji bakanlığıyla görüşülerek bu projenin sübvanse edilmesi ve katkıda bulunmaları sağlanmalıdır.
Sonuç itibariyle böyle bir çalışma başta çevre ve şehircilik bakanımızı,Kayseri milletvekillerimizi,Büyükşehir belediye başkanımızı,Melikgazi belediye başkanımızı,Kocasinan belediye başkanımızı doğrudan ilgilendirmektedir. Çözüm merci bu makamlardır.
Umuyoruz ki vakit çok fazla geçmeden şehrimizin bu sorununa el atılır ve en kısa sürede çözüme kavuşturulur.
Melikgazi İlçe Başkanı
Sinan AKTAŞ
