ERÜ Merkez Kampüsü Araştırma Uygulama Merkezi´nde, anavatanı Afrika ve Hindistan olan Sorgum bitkisi üzerinde araştırma yapıldığını bildiren Doç. Dr. Mahmut Kaplan, "Türkiye´ye ait yerel Sorgum genotiplerinin morfolojik moleküler ve kimyasal karekterizasyonu´ adı altında TÜBİTAK tarafından desteklenen projeyi yürüttüğünü söyledi. Doç.Dr. Kaplan, Sorgum bitkisi üzerinde çok fazla araştırma ve projeler yürütüldüğünü belirterek, bitkinin Çölyak ve kanser hastaları için çok faydalı bir gıda olduğunu ifade etti.
SORGUM TOHUMLARI, YURT DIŞINA ÇIKARILMIŞ
Araştırma Merkezi´nde 800 farklı Sorgum çeşidi bulunduğunu kaydeden Doç.Dr. Kaplan, şöyle dedi:
"Yürütülen proje ile Sorgum gruplandırılıyor. Ekmek olarak kullanılacaklar, otunun hayvan beslenmesinde kullanılacaklar, şeker üretimi yapılması gibi birçok alan için planlamalar yapılıyor. Sorgum bitkisi dünyanın beşinci önemli tahılıdır ve çok fazla kullanım alanı olan bir bitkidir. Anavatanı Afrika ve Hindistan olan bu bitki, uzun yıllar önce Türkiye´de de ekilmiş, ancak daha sonra unutulmuş. Bu unutulma sırasında, yurtdışındaki araştırmacılar, Türkiye´deki bölgeleri gezerek bizim tarımını yaptığımız Sorguntohumlarını almışlar, götürmüşler. Kendi bankalarında muhafaza etmişler. Biz resmi yazışmalarla bu tohumları topladık ve özelliklerini belirlemeye çalışıyoruz."
SORGUM, ÇÖLYAK HASTALARI İÇİN İYİ BİR BESİN
Doç.Dr. Mahmut Kaplan, Sorgum´un birkaç kullanım alanı bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Sorgum, direkt insan gıdasında kullanılabilir. Çölyak hastaları için destek ürünü olarak kullanılabilir ve Çölyak hastalarının tükettiği ürünlerin maliyetini onda bire düşürebilecek bir bitkidir. Aynı zamanda gövdesindeki yüksek şeker içeriğinden dolayı biyobenzin yapımında yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Tarla tarımı için ve hayvan beslenmesinde dünyada çok yaygın kullanılıyor. Mısıra alternatif olabilecek harika bir bitkidir. Şu anda elimizde 800 civarında farklı hattımız var. Bu farklı hatları kendi içerisinde gruplandırmaya çalışıyoruz. Tane yönünden içeriklerini belirlemek, şeker yönünden içeriklerini belirlemek ve ot ya da siraj yapımında kullanılabilecekler olarak sınırlandırıyoruz. Yaptığımız proje, 2014 yılında başladı ve TÜBİTAK tarafından destekleniyor. Normalde bu projemiz 2017 yılında bitecek, fakat projenin bitmesiyle çalışmalar bitmeyecek. Aksine daha fazla devam edeceğini düşünüyoruz. Şimdi biz bu bitkinin alternatif yönlerini elimizden geldiğince ortaya koyacağız. Bunu halkımız, insanlarımız gördükçe talebin çok artacağını düşünüyoruz. Tarla tarımında önemli bir yere sahip olacak bir bitki. Tuza dayanıklı soğuğa dayanıklı, daha az su istiyor, daha az gübre istiyor ve daha fazla ürün veriyor."
