Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barış Pınarı Harekatının başladığı 9 Ekim´den bugüne kadar gösterilen tepkilerin akıl mantıkla izah edilemediğini belirterek şöyle konuştu:
"Bizim söylediğimiz ve yaptığımız iş gayet basittir. Ne diyoruz biz; sınırlarımız boyunca uzanan bir terör koridoru oluşumuna izin vermeyeceğiz. Ülkemizdeki Suriyelilerin evlerine güvenle dönüşü için gereken şartları oluşturacağız. Bunun siyasi, diplomatik ve askeri olarak ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Görüşmek, konuşmak, müzakere gerekiyorsa onu yapıyoruz. Askeri olarak vurup, geçmek gerekiyorsa onu da yapıyoruz. Böyle bir ortamda beklentimiz teröre karşı samimi duruş sahibi herkesin bize destek olmasıdır. Ülkemizle birlikte Avrupa dahil tüm bölgemizde Suriyeli sığınmacıların evlerine dönüşleri için bize destek verilmesidir. Her iki konuda da tam tersi bir durumla karşılaştık. Kimseye kulak asmadık. Baktılar ki Türkiye´yi sahadaki teröristler vasıtasıyla durduramayacaklar, başka yolları denediler. Ülkemize karşı her türlü çirkinlik sergilendi son 9 günde. Yüzlerdeki maskeler düştüğü için kimin kim olduğunu gördük."
´DEVLET, TERÖR ÖRGÜTÜYLE MASAYA OTURMAZ´
ABD heyeti ile yapılan görüşmeye değinen Erdoğan, "Ülkemize gelme arzusu belirdi. Biz sahada ne kadar kararlı hareket ettiysek diplomasi yollarını işletmek konusunda o derece esnek olduk. Kendilerine Suriye meselesinin bugüne nasıl geldiğini anlattık. Ama söyledik ki biz terör örgütüyle masaya oturacak kadar alçalmadık. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devletiyiz. Savaş hukukunda, uluslararası siyasette devlet devlet ile masaya oturur. Bir devlet terör örgütüyle teröristlerle masaya oturmaz. Birileri oturuyor diye biz de mi oturacağız? Bizim kitabımızda bu yazmıyor. Birileri oturuyor, varsın otursunlar; ama bizim için asla" diye konuştu.
´OLMAZSA KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDERİZ´
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütünün gerçek yüzünü bir kez daha ifşa edildiğini, ABD´li yetkililer ile görüşülürken şartları tekrar masaya koyduklarını anımsatarak şöyle devam etti:
"Fırat nehrinden Irak´a kadar olan Suriye sınırımız boyunca kuzeyden güneye 20 mil yani 32 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge oluşturmayı tekrarladık. Batıdan doğuya Irak sınırından batıya 44 kilometre uzunluğu ifade ettik. Amacımız bu bölgede kimseyle çatışma, kan dökmek olmadığını özellikle belirttik. Hedefimizde sadece teröristlerin olduğunu söyledik. Bunların belirlediğimiz hat dışında çıkması halinde Barış Pınarı Harekatının sona ereceğini ifade ettik. Çarşamba günü yaptığımız grup toplantısında bu işin bir gecede bitirilmesini teklif etmiştik. Pazarlık sünnettir diyerek masada güvenli bölgenin teröristlerden arındırılması, mevzilerinin yıkılması işi için 120 saatte mutabık kaldık. Bugün ikinci gün. Salı gecesi süre bitiyor. Biz ne söylediğimizi ne istediğimizi hangi şartlar altında uygulayacağımızı iyi biliyoruz. Olursa olur olmazsa 120 saatin bittiği dakika kaldığımız yerden devam eder, teröristlerin başını ezmeyi sürdürürüz. Sayın Trump ile dün yaptığım görüşmede bunları konuştum."
´PUTİN İLE DE GÖRÜŞECEĞİZ´
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Salı günü Rusya Devlet Başkanı Putin ile Soçi´de görüşeceğini hatırlatarak, "Sayın Putin ile de bunları görüşeceğim. Sonra yolumuza devam edeceğiz inşallah. Harekat bölgemizin bir kısmında malum Rusya´nın koruması altındaki rejim güçleri bulunuyor. Bu meseleyi de o yüzden Sayın Putin ile ele alacağız. Bir hal çaresi bulmamız lazım. Aynı durum orada da geçerlidir. Olmazsa kendi planlarımızı uygulamaya devam ederiz" şeklinde konuştu.
´ÖNEMLİ BİR OPERASYONU EN AZ KAYIPLA TAMAMLAMIŞ OLACAĞIZ´
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürecin hayırlara vesile olmasını temenni ederek "Türkiye en başından beri ortaya koyduğu şartlardan en küçük bir sapma göstermemiştir. Tersine kendi taleplerimizi muhataplarımıza anlatarak önemli bir diplomasi başarısı elde ettik. Bu şartlar karşılanırsa önemli bir operasyonu en az kayıp, bedelle tamamlamış olacağız. Sözler tutulmazsa geçmişte olduğu gibi, beklemeyecek, verdiğimiz süre bittiği an harekata devam edeceğiz. Milletimiz müsterih olsun. Türkiye için en iyi neyse yaptık ve yapmayı sürdüreceğiz. Kahraman askerlerimize ve Suriye Milli Ordusu mensuplarına şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bize destek veren siyasi partilere, ülkelere, uluslararası kuruluşlara en başta da milletimize teşekkür ediyorum. Bu bayrak inmeyecek. Bu ezan susmayacak. Bu devlet hep payidar olacak. Bu millet hep özgür yaşayacak" ifadelerini kullandı.