Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Havacılık Kulübü`nün düzenlediği, `Havacılığın Kanatsız Melekleri` konulu söyleşiye konuşmacı olarak katılan Türkiye`nin ilk kadın F- 16 pilotu emekli Binbaşı Berna Şen, "Pilotluk, aslında bana davetiyeyle geldi. Bana gelen davetiye üzerine, böyle bir yola çıkmaya karar verdim" dedi.
Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu`nda düzenlenen söyleşiye, halen özel bir hava yolu şirketinde uçuşlar gerçekleştiren Türkiye`nin ilk kadın F16 pilotu emekli Binbaşı Berna Şen`in yanı sıra öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı. Öğrencilerle bir araya gelen Şen, tecrübelerini paylaşarak mesleği hakkında bilgiler verdi. 1993`te Hava Harp Okulu`na giren, 1997`de mezun olan ve 2000 yılında 5`inci Ana Jet Üssü`nde F16 ile uçmaya başlayan 39 yaşındaki Berna Şen, pilotluğun kendisine davetiyeyle geldiğini söyledi. Üniversite sınavından sonra, kendisine gelen davet üzerine pilot olmaya karar verdiğini ifade eden Şen, şöyle konuştu:
"Pilotluk öyle bir rüzgar falan değil. Aslında, pilotluk bana davetiyeyle geldi. Bir kader. O zaman Harp Okulu`na giriş usulleri biraz daha farklıydı. Üniversite sınavına göre yapılan bir derecelendirmede, belirli bir baremin üzerindekilere davetiye gönderiliyordu. Ben de o şanslılar arasındaydım. Davetiye üzerine, böyle bir yola çıkmaya karar verdim. `Sizi jet pilotu yapabiliriz. Gelin şansınızı deneyin. Seçmelere katılın` dediler. Hava Harp Okulu`na giriş aşamasındaki ilk uçağa binişimden itibaren, burada olmam gerekiyor diye hissettim. F16`lar hali hazırda, hava kuvvetlerinin kullandığı en modern ve her hava koşulunda uçan, her rolü yapabilen, yegane tek kişilik bir uçak. Tek kişi olmanın özgürlüğünü hissetmek istediğim için F16 uçağını istedim."
Ailesinin öğretmen olmasını beklediğini dile getiren Şen, en ilginç tepkiyi de dedesi Zeynel Şen`den aldığını belirtti. Belirli bir planı olmadığı için başlangıçta çevresindeki herkesin pilot olduğuna şaşırdığını dile getiren Şen, "En ilginç tepkiyi dedem Zeynel Şen verdi. Dedem, `Benim senin anaokulu öğretmeni olacağımı düşünüyordum ama sen jet pilotu oldun` diyerek şaşkınlığını gösterdi. Benim planladığım bir rotam olmadığı ve öncesinden de bununla ilgili kimseyle bir paylaşımım olmadığı için herkeste bir şaşkınlık yarattı" diye konuştu.
Ailesinin zor zamanlar geçirdiğini söyleyen Şen, kendi gibi pilot arkadaşlarından bazılarının, şehit olduğunu hatırlatarak andı. Yakınlarının kendisi için çok endişelendiklerini vurgulayan ilk kadın F16 pilotu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Çok zor bir meslek, devre arkadaşlarımı da bu dönemde şehit verdim. Ailem, o dönemlerde çok zor bir süreç yaşadı. Bir kadın için, çocuğunun bu koşullarda yaşıyor olduğunu bilmek, her an ölüm tehlikesi gibi yaşadığını görmek, onları yordu ama gurur duydular ve benim gözümdeki ışığı görünce engel olamayacaklarını anladılar. Sonrasında da çok destek oldular."
Meslek hayatı boyunca, birçok askeri tatbikata da katıldığının altını çizen Şen, "Tatbikatlar, hava kuvvetlerinde sürekli olan olağan durumlardır. Uluslararası tatbikatlara katılmanız doğası gereği oluyor. Konya`da çok büyük bir üssümüz var. Orada yılda birkaç defa uluslararası tatbikatlar düzenleniyor ve bunlara zaten filonuzla birlikte mutlaka katılıyorsunuz. Uluslararası anlamda katıldığım birkaç faaliyet oldu. Onda da, özellikle beni çok onurlandıran dünya üzerindeki bütün kadın havacıların katıldığı bir organizasyon yapıldı İngiltere`de. Buna F 16 uçağıyla, kendim uçurarak katıldım ve sayılı bir ekip vardı. Dünya üzerinde de çok az kadın havacının olduğunu görmek, Türkiye açısından beni çok onurlandırdı. Orada da, çok büyük ilgi gördü ve Air Show alanına yayın yapan kule kanalıyla, tüm dünya havacılarına bizi anlattım. Gururla Sabiha Gökçen`i anlattım aslında. Şu anda, beni görüyorsunuz ama aslında 1930`lu yıllarda, dünyanın ilk savaş kadın pilotu bir Türk`tü diye anlattım" diye konuştu.
Gençlerin kendilerine rol model belirlemeleri gerektiğine de vurgu yapan Şen, şu önerilerde bulundu:
"Gençlerin olduğu faaliyetleri çok önemsiyorum. Mümkün olduğunca, katılıp aralarında olmaya çalışıyorum. Gençlerin havacılık konusunda yapması gereken en önemli şey, kendilerine belirledikleri rol modellerle bir arada olmaya çalışmaları. Çünkü bu kişiler, onlara bir rota çizebilir. Mutlaka onlarla iletişime geçsinler."
