Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

BAKAN ÖZHASEKİ:BAZI ÇEVRECİLERİN İYİ NİYETİNDEN ŞÜPHE EDERİM

BAKAN ÖZHASEKİ:BAZI  ÇEVRECİLERİN İYİ NİYETİNDEN ŞÜPHE EDERİM

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tertiplenen ve 81 il Çevre Şehircilik Müdürlerinin katıldığı ?Yatırım ve Hizmetleri Değerlendirme Çalıştayı yapıldı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tertiplenen ve 81 il Çevre Şehircilik Müdürlerinin katıldığı ?Yatırım ve Hizmetleri Değerlendirme Çalıştayı yapıldı.
 
Çalıştay´a Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki, Vali Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Bakanlık bürokratları ve 81 İl Çevre ve Şehircilik Müdürü katıldı.
 
Çevre olarak bakıldığında, en önemli konunun, enerji yatırımları olarak ortaya çıktığını kaydeden Özhaseki, şunları söyledi:

"Böyle baktığınız zaman ilk etapta akla enerji geliyor. Bu durumda çevre ve şehircilik çatışıyor mu? Evet, çatışıyor. Enerjide itiraz edilmeyen enerji türü yok neredeyse. En çok da yenilenebilir enerji türlerine itirazlar var. (Hidroelektrik santrallerimiz olmasın, derelerimiz kurumasın) diyorlar. Tamam bu santralleri yapmayalım, derelerimiz de kurumasın. Bu projeyi bir kenara koyuyoruz. Suyla ilgili bir yatırım yapmayacağız diyoruz. Zaten su zengini de değiliz. Türkiye´deki bütün ırmakların, derelerin, nehirlerin, çayların sularını toplayın, Tuna nehrinin yarısı etmiyor. Su zengini bir ülke değiliz. (Nükleer enerji santrallerine de karşıyız biz. Nükleer santraller olmasın) diyorlar. Tamam olmasın da, bunu bütün dünya kullanıyor. Nükleer santrallerin çok tehlikeli olduğunu söylüyorlar. Evet tehlikeli ama Paris´in etrafında tam 6 tane nükleer tesis var. Londra´nın etrafında yine tam 9 tane nükleer tesis var. Madrid´in etrafında 4 tane var. (Olsun, onlar yapmış olabilir, biz yapmayalım. Nükleer istemiyoruz) diyorlar. Tamam, nükleer santral de yapmayalım, onu da bir kenara koyalım. (Hele kömürle çalışan termik santral hiç olmasın) sesleri yükseliyor. Tamam termik santral de yapmayalım, yerli kömürü de kullanmayalım. Peki dünya kendi kömüründen istifade ediyor. Hatta Güney Afrika gibi ülkeler kömürün yüzde 90´ını kendisi çıkarıyor ve kendi santrallerinde kullanıyor. AB ülkelerinin yüzde 85´i termik santrallerden enerji üretiyor. Çekoslovakya´da, Almanya´da var bunlar. Ne kaldı geriye? Güneş enerjisi. Güneş enerjisi kullanılmasında da çok geniş bir araziyi mahvediyorsun. Nasıl olacak şimdi? Rüzgar enerjisi konusunda da enerji üreten pervanelerin göçmen kuşlara zarar verdiğini söylüyorlar. İyi de tüm bunlara itiraz edenler, 3 gün elektriksiz bir oturun da göreyim sizi. Üç gün bir elektriksiz kalın. Evinizde buzdolabınız çalışmasın, televizyonunuz, internetiniz çalışmasın, lambanız yapmasın, üç gün bekleyin. O zaman da hemen (başka şeyler bulmak lazım) diyorlar. Ne düşüneceğiz, ne kaldı geriye? Yurtdışından para verip doğalgaz alacağız. O ülke de istediği zaman doğalgazı kesecek. Dışa bağımlı olacağız. Kafası bozulduğu zaman, stratejik bir ortamda kesecek, dışa bağımlı olacağız öyle mi? Bu nasıl mantıktır? Bu nasıl akıldır? Bu coğrafyada dışarıya bağımlı kalmak. Bunu söyleyenin iyi niyetinden şüphe ederim. Şimdi bizim bu işleri denge içerisinde götürmemiz lazım. Bir taraftan bu yatırımlar yapılacak arkadaşlar, diğer taraftan da bu yatırımlar yapılırken çevreyi mahvedip perişan etmeden nasıl yapılacaksa, hangi teknoloji uygulanacaksa bütün bunları da bizim sağlamamız gerekiyor. Hem yatırımlar yapılacak, hem de çevreyi koruyacağız. İşte bu iki dengeyi bir arada götürebilirsek, bizden başarılısı yok arkadaşlar. Çünkü çevre, Allah´ın bir emanetidir bizlere."
Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki yaptığı konuşmada ?Çevreyi tahrip etmeden yatırımlar yapılacak. Hangi yatırımlar yapılacaksa sağlamamız gerekiyor. Hem yatırımları yapacağız, hem de çevreyi koruyacağız. Bu iki dengeyi bir arada götürebilirsek bizden daha iyisi yok. Çünkü çevre bize Allah´ın emanetidir. Batı çevrenin adını bilmezken, vahşi şekilde tahrip ederken bizim medeniyetimize bir bakın. Dalı bile kırdırmazlardı. Böyle bir medeniyetin temsilcileriyiz.? dedi.
 
Marakeş´te çevreyle ilgili yapılan toplantıya da değinen Özhaseki, "Küresel ısınmaya karşı önlem alınması doğru, bazı çiçek ve bitki ile deniz canlıları türlerinin korunması, doğru. Ama denizlerde çocuklar ölüyor, onlar canlıdan sayılmıyor mu? Suriye´de bir savaş var, tam 3 milyon insan geldi ülkemize. 25 milyar dolar para harcadık biz bunlara. Açık kapı politikası uyguluyoruz biz. Hala da almaya ve onlara yardım etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili de görüşlerini dile getiren Mehmet Özhaseki, "Bazı iyi değerleri varsa, bunları almak için AB´nin kapısını zorlayacağız. AB standartlarını almak için elimizden geleni yapacağız. Ancak bunları yaparken de (illa ki bizi alın) diye de el açıp yalvarma dönemi de bitti. Hiç de umurumuzda değil" dedi.
Valisi Süleyman Kamçı´da yaptığı konuşma da, ? Çevre sorunları dünyamızı topyekun tehdit eden bir sorundur. Bu sorunların insanlığın geleceğine yönelik etkilerini ve alınması gereken tedbirleri ulusal ve uluslararası düzeyde yönetmek için yürütülen çalışmalar elbette Ülkemizde de ciddi düzenleme ve uygulamalarla hayata geçiriliyor. Aynı süreçte, Ülkemizin istikrarlı bir şekilde kalkınması ve gelişmesi ile birlikte, kentlerimizin de her geçen gün gelişmesi ve göç alarak büyümesiyle oluşan şehirleşme sorunlarıyla mücadele de ehemmiyetle yürütülüyor? dedi.
 
Çalıştayın sonunda katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirildi.