Bir toplumun hafızasını ve bilgi birikimini yansıtmaları yönüyle toplum ve aile hayatımızın en kıymetli hazineleri olan yaşlılarımız, kültür ve medeniyet değerlerimizi dünden bugüne taşıyıp, yarınlara ulaşması için ömür boyu büyük gayret sarf etmişler ve bu gayretler sonucu oluşan tecrübeleriyle de bugünümüzü aydınlatmışlardır.
Türk toplumunun geçmişten günümüze taşıdığı en önemli toplumsal özeliklerden birisi yaşlılara olan sevgi ve saygısıdır. Büyüklere saygıyı küçüklere sevgi anlayışıyla birleştiren milletimiz, bu anlayışla sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı, toplumsal huzuru ve milli birliği güçlü tutmayı başarmıştır. Yaşlısına sahip çıkmayan, hürmet etmeyen ve saygı göstermeyen bir toplumun geleceğinin güven içinde olması mümkün değildir. Unutmamak gerekir ki bugünün yaşlıları geçmişte toplumsal yaşamın her alanında önemli hizmetlerde bulunmuş ve görevi kendilerinden sonra gelenlere devretmişlerdir.
Yaşlılarımıza hak ettikleri saygı ve sevgiyi göstermek, onların sıkıntılarına ortak olup, çözüm yolları aramak ve hayatlarını kolaylaştırıcı çalışmalar yapmak bizlere düşen en önemli görevdir. Bunun için bakım, barınma ve sağlık sorunlarının çözülmesine yönelik düzenlemelere ağırlık verilmesi ve özen gösterilmesi gereklidir.
Devletimizin yanı sıra, gönüllü kuruluşlarımızın çalışmalarının desteklenmesi, Türk toplumunun yapısında var olan sevgi, saygı ve dayanışmanın sürekliliğinin sağlanması ile yaşlılarımızın daha iyi koşullarda ve mutluluk içinde yaşamlarını sürdürmeleri mümkün olacaktır.
Vatandaşlarımızın sadece çevrelerindeki değil, tüm yaşlılarımıza sevgi ve saygı göstereceğinden, yaşamın her alanında onların yanında olacağından hiç kuşkum yoktur.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm yaşlılarımızın ve vatandaşlarımızın haftasını kutluyor, onların sadece bu hafta değil her zaman için bizim baş tacımız olduğunu özellikle vurgulayarak, tüm yaşlılarımıza sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyor, saygılarımı sunuyorum.
